23 Ağustos 2008 Cumartesi

Bir Gün Önce,Bir Gün Sonra

Önce tıraş oldum,gecenin bir vakti.Sebepsiz yere,bir anlık istekle geceleri tıraş olurum ben.Sonra çıkar gezerim sokaklarda,kendimi kedilere ve yıldızlara beğendirmek istercesine.Yüzümde bir tebessüm yoktur mutlu olduğuma dair,kötü de değilimdir çoğu zaman olduğu gibi...

Belirsiz ve plansız bir yaşamın içindeyim.Her gün yaptığım şeyler birbirinin aynısı gibi görünse de,farklıdır.Her gün yemek yer,uyur,televizyon seyretmem.Fakat,bunların zamanı farklıdır,televizyon izlememek dışında.Her gece ya da gündüz,uyumadan önce dua etmem ama hayal kurarım.Mütemadiyen yaparım bunu,dua etmek kadar güzeldir.Belki de aynı şey...

Yine tıraş oldum ve dışarıya çıktım.Adım adım yürüdüm,adım atmadan nasıl yürünür ki zaten? Yürüdüm işte,boştu yollar.En nefret ettiğim şeydir,ayakkabı bağlamaya çalışırken sigara yakmak.Nefret ettiğim halde yaktım yine,sanki acelesi varmış gibi.Yolda yürürken,yarıyı bulmuş sigarayı içmeye devam ettim.Sık sık aldım sahte nefesi,hızla bitiyormuşçasına.

Sonra bir yağmur damlası indi gökyüzünden zembil misali.İşlediğim günahı silercesine,sigaranın ucuna indi.Talihsizlik mi yoksa doğru bir şey mi bilemedim,söndürdü sigarayı.Ardından tüm sigara sırılsıklam oldu benim gibi.Gecenin karanlığında,yağan yağmur kesti rüzgarın uğultusunu,korkularımdan arındırmakla birlikte,yürürken önüme bakmak yerine izlediğim yıldızların önünü kapattı. Bir kapıyı açtı tanrı,sonra bir diğerini kapattı.

Sonra ayak sesleri duydum ıslanmış sokakta,kendi adımlarımdan farklı bir tonda."Demek ki yollar o kadar boş değilmiş" dedim kendi kendime,bir serseriydi ya da bir tinerci,ayıramazsın ikisini birbirinden.Islanmış yolda benim kadar gamsız yürüyordu.Önüme geçip durdu,para istedi benden.Yok desem anlamaz,gerçekten de yoktu.Çaresizce yok dedim,ısrar etti.Gözlerinin içine baktım.Güzeldi gözleri...

İrice,siyah göz bebekleri vardı,beyazını göremiyorsun karanlıkta ama ayna gibi parlıyordu dükkanların ışığında.Kendini görüyordu insan.Israr etmeye devam etti,vermedim.Yoktu çünkü... Sinirden kısıldı gözleri ben ona bakarken.Ben gözlerine,o üstüme bakıyordu.Sonra kolu hareketti,yavaş hareket ediyormuş gibi geldi bana ama vücudumdaki acıyı hissedince yanıldığımı farkettim.Bıçaklamıştı beni,üzerimde olmayan para için...

Beni yaralayabilecek,belki de öldürecek kadar cesur; Fakat bunu yaptıktan sonra kaçacak kadar korkak biri tarafından bıçaklanmıştım yağmurun altında.Sokaklar tekrar boştu,bense elim yaramın üzerinde bir kaç adım atıp bir binanın duvarına yaslandım.Beni iyileştirebilecekmiş gibi hissetmeyi umdum,değildi.Ama daha rahattı oturduğum taştan kaldırım.

Başımı kaldırıp,gökyüzünden düşen su damlacıklarına baktım.Gözbebeğimin ortasına kondu birisi,sonra süzüldü yanaklarımdan gözyaşlarımla birlikte yaramın üzerine.Çocukluğumda izlediğim,süper kahramanları anlatan çizgifilmleri geldi aklıma.O çizgifilmlerde olduğu gibi yağmur kana karışınca beni ölümsüz bir süper kahramana çevirir miydi acaba? Muhtemelen olmazdı.Olmadıda zaten...

Oturup bekledim,ne yıldızlar vardı gökyüzünde ne de kediler geziyordu ıslak sokakta.Bir başımaydım sadece.Haykırmaya çalıştım,sadece hıçkırıklarımı duydum.Sesim çıkmıyordu o sessiz sokakta,yağmurun sesine karışırken hıçkırıklarım ölümü düşündüm.

Bir gün önce sebepsiz yere, "Öleceğim." demiştim.Yok yere bir an için ağzımdan çıkmıştı sözcükler,gülüp geçmiştim.Korkmamıştım ölümden,durduk yere,bir sebep yokken ölür müydü ki insan. "Ölüyormuş demek ki..." diye düşündüm.Gerçekten de ölebiliyormuş...

Öylece bekledim,kaldırım taşlarının üzerinde,mermer dükkanlarının yakınında,mezar taşlarının kenarında,dünyanın sonunda,ıslanmış sokaklarda.Bir başkası olsa,gayret edip hastaneye giderdi.Yardım arayıp birilerini bulurdu.Hastaneye gidemeyecek,birilerini arayamayacak,kalkıp yürüyemeyecek kadar üşengeçtim.Oturup bekledim sadece,sonra gözlerimi kapatıp karanlığa "Merhaba!" dedim.

Gözümü açtığımda yatağımdaydım.Her zamanki gibi çarşafları yerinden sökmüş,yorganı yere atmış,yastığı ayakucuma kadar taşımıştım uyurken.Karanlığa değilde,yeni ve farklı bir güne; "Merhaba!" demiştim.

Yolda yürürken,gördüğüm rüyayı düşündüm.Islanmış,bıçaklanmış ve ölmüştüm rüyamda.Birşeyleri değiştirmek umuduyla düşündüm.Psikologa gittikten sonra,hayatını düzeltmeye çalışan bir insan gibi karar aldım.

Sonra eve döndüm.Vakit geceyi bulmuştu evde otururken.Tıraş oldum,üstümü giyindim ve sokağa çıktım.Boş boş yürüdüm ve yağmur yağdı.