24 Temmuz 2008 Perşembe

Druid'in Günlüğü: Kral'ın Yolu

Geçmişte yazılmaya değer diğer şeylerden farklı olarak bu; Aslında yazılması gereken bir yazı. Birkaç sayfadan daha fazlasını etse de, kısa ve öz olarak anlatacağım Kral'ım hakkındaki gerçekleri. Belki de, sadece ailesinden gelen bir kan bağı olmasına rağmen, ona kralım dememin tek sebebi, ki benim kralım olmasa da, bir kral olmayı onun kadar hakeden bir başkasının olmamasıdır.

Genç yaşımda tanıdım onu, ileride uzun bir dostluğa ulaşacak bir münasebetimiz olacağını bilmeden tanıdım. Sıkıcı kişilerin, elflerin, insanların ve yarı elflerin arasında, yalnız başına bir yıldız gibi parlıyordu adeta. Seçimleri, anlattıkları ve kararlarıyla gerçek bir kral olarak yön vermişti hayatına. Yani, sadece kanında akan kandan dolayı bir kral olmadı hiç bir zaman.

Onunla birlikte yürüdük yollarda. Hiç durmadan yürüdük, düştüğümüzde yaralarımızı birlikte sardık. Aynı kuru ekmeği paylaştık, kazandığımız ganimetleri adilce bölüşmedik hiç bir zaman. Paylaşamadığımız tek şeydi para. Elbette bunun sebebi, paraya olan düşkünlüğümüz ya da açlığımız değildi. Paylaşmadık çünkü, o ikimize aitti ve sayısı önemli değildi. Birlikte harcadık, kuru ekmekten fazlasına sahip olduğumuz dönemlerde.

Benden sonra bunları bilecekler olanlar için, onunla aramdaki bağı anlatacağım okuyanlara, okumayı gerekli göreceklerini bilerek üstelik. Onu ve beni tanıyanlar, bunu bilselerde bilmeyenlere gerçek bir ders olacaktır bu yazı.

Adım adım geçtik diyarlardan, arşınladığımız yolları saymak hiç kimsenin haddine düşmez tanrının dışında, isteselerde sayamazlar zaten. Algıları buna yetmez, beceremezler. Şarap akan nehirlerden geçtik, dönüp arkamıza bakmadık bile. En güzel yemişlerin yetiştiği bağlarda dinlendik yorulduğumuzda. Ama elimizi uzatıp birine dokunmadık bile. Çünkü bilirdik hakkımız olmadığını ve hakkımız olmayanlara dokunmadığımız için kaybettik belki de. İki kişi giriştiğimiz mücadelelerde, binler'e karşı savaşırken...

Hiç bir zaman son derece güçlü olmadık, zengin olmadık, şöhretli olmadık. Bunu istemedik bile, en iyi olmayı arzuladık ve birlikte olduğumuzda, insanlar bunu görmesede biz 'en iyi'ydik.

Ve farkettiğimiz şey şu oldu onca yolun sonunda, ne kadar zengin olursan ol, zenginliğini harcayacak birileri olmazsa bir önemi olmaz. Ne kadar şöhretli olursan ol, yanında birileri olmadığında bir önemi olmaz. Ve ne kadar güçlü olursan ol, tek başına binler'i de devirsen, zafer sarhoşu olarak düşmanlarının ölüleri etrafında da gezsen, yanında zaferini paylaşacak kimsen yoksa kazandığın zaferin bir anlamı olmaz.

Biz şöhret için, para için, güç için yürümedik nice diyarda, biz sadece birlikte yürümeyi sevdiğimiz için yürüdük yollarda. İyisiyle, kötüsüyle birlikte yaşadığımız hayatımız boyunca omuz omuza savaşıp hayatta kalabildiğimiz için yürüdük.

Sen; Kralım! Yaşadığın süre boyunca mutlu ol. Hükmedecek bir tebân olmasa da, bir kralsın bunu hiç bir zaman unutma. Damarlarında soylu kan aktığı için değil, yaptığın seçimlerden dolayı bir kral olduğunu unutma.

Ve siz bilmeyenler, bilin ki Gealdor Pallanen soysuz insanlara hükmetmektense kendi hayatına hükmetmek için vazgeçti Kral'lığından. Ona kral diyecek birileri olmadığını düşünmeyin sakın! Kimsesiz değil çünkü; Ben, yanında yürüyen yoldaşı onu kral biliyorum ve bu biz'e yetiyor.

Druid'in Günlüğü: Kral'ın Yolu
Çoğu kişinin bildiği ismiyle Torgal Calengil, nam-ı diğer Şekil Değiştiren. Küçük ahalinin arasında Kurtlarla Dans Eden Adam. Ormanların içinde Güzyeli. Kabullendiği zayıflığı ile Yavaş Çita. Kral'ın seslenişiyle; Calengil.

Hiç yorum yok: