Kaybolur mu gerçek arkadaşlar? Ya da unutulur mu gerçek arkadaşlıklar... Belki de ikinci cümle hatalı oldu diyebilirim.Direk bir yazıya başlama ümidiyle bastığım tuşlar sanırım beni yönlendiren bunları yazmaya...
Hayat parçalara ayrılmış,bunu biliyorum.Bilmeyenlerse,hayatı umursamayanlar sanırım.Eğer öğrenmek isterseniz,fotoğraf albümlerinize bakın.Orada göreceksiniz,sizin çocukluğunuz,ergenliğiniz ya da yetişkinliğinizle alakalı durumlar aslında.Yaptığınız seçimler birazda,hayat denilen su birikintisinin etrafına kum serperek verdiğiniz yatak misali...
Arkadaşlar kaybolmuyor,bu dünyayı terketmedikleri sürece.Terkedenler hatırlanıyor zaten,'unutulur mu?' derken hata etmiştim dedim ya.Görüşmeseniz bile hatırlanır zaten.Peki ama neredeler?
Geçmişlerini tetikleyecek birşeyler olmadığında hatırlıyorlar mı sizi? bizi? Tekrar karşılaştığınızda verilen tepkiler nasıl oluyor? 'Vaay hiç değişmemişsin!' yada 'Görüşmeyeli epey oldu,napıyorsun? Nerelerdesin?'
Olduğumuz yerde değil miyiz hep? Yani nereye gidiyoruz ki,kaçımız herşeyi geride bırakıp,uzak diyarlara kaçıyor ya da kaçabiliyor? Neredeyse hiç kimse,belki de hiçbirimiz demek daha doğru olur.Takip ediyorsanız,sizli-bizli yazmayı seviyorum zaten.Ben yaşıyorum,sizlerde yaşıyorsunuzdur muhtemelen.
İmkanınız olsa,geçmişten bugüne tanıdığınız ve arkadaşlık ettiğiniz her insanı hatırlayıp,onlarla görüşmek için bir tura çıkar mıydınız? Ben isterdim çıkmayı,en azından arkadaşlıkların fotoğraf albümlerinde kalmalarını istemiyorum.İstemememe rağmen bir şeyler de yapamıyorum.Tüm bu isteklerim,çevremdekileri kaybetmemekten geçiyor aslında.
Arkadaşlarımın mutlu fotoğraflarını görünce,keşke yanlarında olsam diyorum.Hep beraber olsak,birlikte takılsak,küçük bir adamız olsa sürekli mutlu mesut,istediğimiz herşey yapılabilse felan.Tozpembe hayaller....
Bir şeyler öğütler gibi bitirmeyeceğim bu yazıyı.Zaten yeterince karmaşık oldu,neler anlatmak istediğimi yazıya dökemedim.Öğütvari birşeyler yazıp daha da bulandırmayacağım ama sanırım yukarıda anlattığım yeri biliyor gibiyim.
Benim dinimde ve kitabımda şöyle söyleniyor.Eğer cennete giderseniz,orada istediğiniz kişiyle görüşmek gibi bir fırsatın var.Orada istediğiniz yakınınızla buluşma,bir arada olma fırsatın var.Bu benim eskiden duyduğum birşeydi.Ki eminim doğrudur,pek bilgili sayılmam bu konularda zaten.Ama gerçekten de,cennetin güzelliğini tasvir edebilmek çok güç olurdu sanırım.Yine de,yukarıdaki istediğim olmaz cennet güzel sayılmaz galiba değil mi?
Bir çok soru sordum yazı içinde,fakat merak ettiğim tek soru.Şu fani dünyada beceremediğim ama öldükten sonra gitmeyi dilediğim yerde rahatça yapabileceğim şeyler için biraz geç mi kaldım?
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
Yazın çok güzel. Okurken kendimi buldum diyebilirim.Daha nicelerini okuruz inşallah.
Bu arada hiçbirşey için geç değildir. Ya da zararın neresinden dönersen kardır. Ayrıca kimse bilemiyor ki ne olacağını, nasıl insanların nasıl yerlere gireceğini. Bakalım hayırlısı =)
Yorum Gönder